Cibali, Fener, Balat ve Ayvansaray deyince aklımıza bir kültür mozaiği gelir. Rum, Yahudi, Ermeni, Müslüman cemaat yüzyıllar boyunca bu semtlerde birbirine komşu mahallelerde yaşamışlardır. Bu yüzden buraların sinagog ve kilisesi çoktur. Çoğu 20. yüzyıl başlarında yapılmış olan evleri oldukça harap olsa da güzeldir. Rum ve Yahudi cemaatin 1950’li yıllardan itibaren terk ettiği bu evlerde artık Karadeniz ve Doğu Anadolu’dan göç edenler oturur. Cibali, Fener, Balat, Ayvansaray sokaklarında dolaşırken, hem geçmişin izlerini arayacağız, hem de halen süren mahalle yaşantısına tanıklık edeceğiz. Turumuz eski tütün fabrikası yeni müze havasıyla başlayıp, Roman havasıyla bitecek.
Saat 9.30’da, Cibali’de Kadir Has Üniversitesi içindeki Rezan Has Müzesi’nde buluşuyoruz. Müze’yi gezdikten sonra Cibali’de göreceğimiz yerler Orhan Kemal’in Evi (dışarıdan), Gül Camisi (Azize Theodosia Kilisesi), Aya Nikola Kilisesi (dışarıdan), Aya Kapı ve Cibali Karakolu’dur (dışarıdan). Fener ve Balat’ta göreceğimiz yerler arasında şunlar var: Rum Ortodoks Patrikhanesi ve Aya Yorgi Kilisesi, Dimitri Kantemir Evi ve Kütüphanesi (dışarıdan), Fener Rum Erkek Lisesi (dışarıdan), Moğolların Meryemi Kilisesi, Sveti Stefan Bulgar Ortodoks Kilisesi, Balat Çarşısı ve Sinagogları (dışarıdan).
Sloganlar:
1) Yaklaşık 800 yıldır neredeyse her pazar kesintisiz ayin yapılan Rum Ortodoks Kilisesi nerededir?
2) “Fenerli Beyler” kimlere denirdi?
3) Fenerli Beyler’in evleri duruyor mu?