Özgür Hacıömeroğlu ile Kafka’nın Gölgesinde, Baharın Umuduyla: Prag’da Edebi ve Tarihi Bir Yolculuk

0
Yurt Dışı Turları
Yurt Dışı Turları
The tour is not available yet.

Proceed Booking

Save To Wish List

Adding item to wishlist requires an account

1461
Availability : 23-25 Nisan 2026
İstanbul
Prag

Değerli yol arkadaşlarımız,

“Bir kitap okudum, hayatım değişti.” edebiyatın en vurucu ve iddialı sözlerinden biridir. Kimimiz “Bir film izledim, hayatım değişti.” kimimiz de “Bir yer gezdim, hayatım değişti.” ya da “Bir insan tanıdım, hayatım değişti.” mottolarını savunabilir. Sonuçta hayatımızı değiştirecek bir şeyler her zaman buluyoruz. Hayatımızı değiştirenler, daima yaşamımızın bir köşesine kuruluyor ve bize eşlik ediyor.

Belki de içinde bulunduğumuz zamanlarda bizi en çok değiştirenlerin başında gelen Franz Kafka, modern edebiyatın en özgün ve derinlikli yazarlarından biridir. 1883’te o dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na bağlı Prag’da, Almanca konuşan Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Eserlerinde, bireyin toplumsal yapılar içindeki yalnızlığını, çaresizliğini ve yabancılaşmasını etkileyici bir dille işler.

Kafka ile Prag arasındaki bağ, yalnızca doğup büyüdüğü şehirle olan fiziksel bir ilişki değil; aynı zamanda edebi, kültürel ve ruhsal bir derinliğe sahiptir. Onun yaşamı ve yazdıkları, Prag’ın tarihi, mimarisi ve atmosferiyle iç içe geçmiştir.

Bugün Prag sokaklarını arşınlarken, Kafka’nın ayak izlerini takip etmek mümkündür. Bu şehir, onun yalnızlıkla, bürokrasiyle ve kimlik arayışıyla örülü metinlerinin zeminidir. Kafka’nın doğduğu evden, çocukluk yıllarını geçirdiği mahallelere, eğitim aldığı okullardan ilham aldığı dar sokaklara uzanan özel bir turla, hem Kafka’nın yaşamına hem de iç dünyasına dokunacağız.

Ve tüm bunlara Prag baharının taze kokusu eşlik edecek.

Prag Baharı -1968’de umut ve özgürlük rüzgarlarının estiği o kısa ama etkileyici dönem-Kafka’nın çok öncesinde yaşanmış olmasına rağmen, onun metinlerinde yankı bulan baskı, sistem eleştirisi ve bireyin sıkışmışlığı temalarıyla çarpıcı biçimde örtüşür. Prag Baharı’nın getirdiği demokratik umutlar, tıpkı Kafka’nın karanlık bürokratik labirentlerinde çırpınan karakterleri gibi, bastırılmış bir uyanışı temsil eder. Bu yolculukta, Kafka’nın hayal dünyasıyla Prag Baharı’nın tarihsel gerçekliği arasındaki ince çizgiyi birlikte keşfedeceğiz.

Prag’ın gotik mimarisi, tarihi dokusu ve büyüleyici bahar havası, Kafka’nın evrenini anlamak için ideal bir zemin sunuyor. Şehir; bir yazarın yalnızlığını, bir halkın özgürlük arayışını ve edebiyatla tarihin iç içe geçtiği o eşsiz ruh halini barındırıyor.

Bu üç günlük yolculukta Kafka’nın yaşamının geçtiği gerçek sokaklarda yürürken, aynı zamanda metinlerinin sembolik evreninde bir bahar sabahı gibi uyanacaksınız.

Kafka’nın izinden gidin. Prag baharında, tarihin ve edebiyatın buluştuğu unutulmaz bir keşfe hazır olun.

BİRAZ KAFKAESK, BİRAZ MİMARİ, BİRAZ BAHAR, BİRAZ URQUELL… BOLCA KAFKA!

Tur Ücreti:
– İki kişilik odada kişi başı konaklama: 1150 €
– İki kişilik odada tek kişi konaklama farkı: 180 €

1. Gün: İstanbul-Prag

Sabah saatlerinde, Kafka’nın doğduğu evin önünde durarak başlıyoruz yolculuğumuza. Eski Şehir Meydanı’nın hemen ardındaki Náměstí Franze Kafky 3 numaralı bu yapı, yazarın içe kapanık çocukluğuna açılan bir kapıdır. Sessizce tabelayı okurken, onun bu şehirdeki varoluş sancılarına ilk adımı atarız.
Meydandan kısa bir yürüyüşle Yahudi Mahallesi Josefov’a geçiyoruz. Kafka’nın ailesinin yaşadığı sokaklar, Eski-Yeni Sinagog ve tarihi Yahudi Mezarlığı, onun aidiyet ve dışlanma duygularıyla şekillenen kimliğini anlamamıza yardımcı olur.
Öğle arasında Josefov’un dar sokaklarındaki geleneksel bir restoranda yemek yerken, Kafka’nın eserlerinde geçen boğucu mimari ve toplum baskısının izlerini gerçek şehirde ararız.
Öğleden sonra, Vltava Nehri’nin kıyısındaki Kafka Müzesi’ne gidiyoruz. El yazmaları, mektuplar, çizimler ve multimedya sunumlar, Kafka’nın iç dünyasını bir hikâye gibi önümüze seriyor. Müzeden çıkarken avluda yer alan David Černý’nin absürt “işeyen adamlar” heykeli, Kafka’nın gerçeklik algısını sorgulayan bakışını mizahi bir dille hatırlatıyor.
Günün finali, Café Louvre’da. Kafka’nın sıkça zaman geçirdiği bu tarihi kafede bir kahve eşliğinde onun mektuplarından birkaç satır okuyoruz. Sessiz bir kapanışla ilk günü noktalamış oluyoruz.

2. Gün: Prag

İkinci günümüzde, 1968’de Sovyet işgaline karşı direnişin sembolü olan Wenceslas Meydanı’na gidiyoruz. Yüzbinlerce insanın özgürlük talebiyle toplandığı bu meydan, toplumsal belleğin güçlü bir parçası.
Ulusal Müze’nin önünde, kendini ateşe vererek işgali protesto eden Jan Palach’ın anıtı önünde duruyoruz. Kafka’nın çaresiz bireylerinin aksine, Palach’ın umudu temsil eden eylemiyle karşılaşıyoruz. Bu an, Prag Baharı’nın kişisel ve toplumsal direnişi nasıl birleştirdiğini anlamamıza olanak sağlıyor.
Öğle yemeğinde 1960’ların Çek müziği eşliğinde soluklanıyoruz. Ardından Kafka’nın uzun yıllar çalıştığı sigorta şirketi binasına gidiyoruz. Bürokrasiyle Kafka’nın savaşının geçtiği bu yapının önünde durmak, Dava ve Şato romanlarını adeta canlandırır.
Günün devamında, Prag’ın en çağdaş Kafka yorumu olan dönen metal heykelini (Quadrio Kafka Head) ziyaret ediyoruz. Modern sanatla Kafka’nın parçalanmış kimliğinin simgeleştiği bu heykel, yazarın geçmişten bugüne uzanan etkisini gözler önüne seriyor.
Saat 19:30’da otelimizden yemekli tekne turumuz için hareket ediyoruz. 20:00 – 22:00 saatleri arasında açık büfe yemekli tekne turumuzu yapıyor ve sonrasında tekrar otelimize dönüyoruz.

3. Gün: Prag-İstanbul

Kahvaltıdan sonra Prag Kalesi’ne doğru yöneliyoruz. Kafka’nın eserlerindeki otoriter, ulaşılmaz güçlerin sembolü olan bu yapı, onun devletle, sistemle ve düzenle kurduğu sorunlu ilişkinin taşlaşmış bir örneği gibidir.
Kaleyi gezdikten sonra, Altın Yol’a (Zlatá ulička) ulaşıyoruz. Kafka’nın bir dönem yaşadığı 22 numaralı evin daracık odasında, yazarın geceleri yazıya sığındığı o yalnızlık hissini derinden hissederiz.
Rotamızı Letná Parkı’na çeviriyoruz. Vltava Nehri manzarası eşliğinde yapılan bu yürüyüş, hem Kafka’nın içsel sorgulamalarına hem de Prag Baharı’nın hayal kırıklıkları ve umutlarına adanmış bir kapanıştır. Şehir merkezinde alışveriş ve gezinti için serbest zamanımız olacak. Öğle yemeğini Hradčany bölgesinde yedikten sonra havalimanına hareket ediyor ve İstanbul’a uçuyoruz.
Prag’da Kafka’nın izlerini sürmek, yalnızca bir yazarın yaşamını keşfetmek değil; modern insanın ruhsal sıkışmışlığına ve kimlik arayışına tanıklık etmektir. Bu üç günlük özel gezi, yalnızca bir şehir turu değil; Kafka’nın varoluş sancılarıyla Prag Baharı’nın özgürlük arayışını iç içe geçiren bir iç yolculuktur. Prag’ın sokaklarında yürürken sadece adımlarınızı değil, düşüncelerinizi de Kafka’nın satırları ve halkın tarihsel belleğiyle buluşturmuş olursunuz.

Fiyata Dahil Hizmetler
– THY ile İstanbul – Prag, Prag – İstanbul uçak biletleri
– 4* otellerde 3 gece oda/kahvaltı konaklama
– Konularının uzmanı rehberler
– Programda yer alan müze vb. giriş ücretleri
– Modern, klimalı özel tur otobüsü
– Bir akşam yemeği

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler
– Öğle ve akşam yemekleri
– İçecekler
– Kişisel harcamalar
– Yurt dışı çıkış harcı

*Minimum katılımcı sayısı 12’dir.
*Tura İstanbul dışından katılmak isteyen misafirlerimiz için bağlantı seçenekleri sunulmaktadır. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Özgür Hacıömeroğlu Hakkında

Karadeniz’de mavi ile yeşilin birleştiği bir kasabada dünyaya geldi. Mavinin ve yeşilin binbir tonuyla ilkbaharın coşkun renkleri ve sonbaharın üzgün renkleriyle büyüdü. Bu renk cümbüşünün ortasında büyümek ona farklılıkları görme ve gösterme yetisi kazandırdı.

Öğrenimini Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli yerlerinde tamamladı. Üniversiteden itibaren çalışma hayatının içinde yer aldı. Farklı iş dallarında çalışarak insanları daha iyi tanımaya ve onların isteklerini, yönelimlerini öğrenmeye çalıştı.

Üniversiteden sonra profesyonel iş yaşamında televizyon, işletme, eğitim alanlarında çalıştı. Eğitim alanında öğretmen, bölüm başkanı ve yönetici olarak çalıştığı yıllarda İELEV ve BJK-Kabataş Vakfı Özel Liselerinin kuruluşunda görev yaptı. Öğrencilerini kitapların izinde birçok yurt içi ve yurt dışı geziye götürdü.

Dostları ve ailesiyle yaptığı gezilerde kitapları, filmleri rehber olarak gördü. Yüzbaşı Corelli’nin Mandolini, Zorba, Yasımı Tutacaksın, Drina Köprüsü, Tütün romanları ile Kafka, Dante, Glenn Meade gibi yazarların izinde birçok gezi gerçekleştirdi.

Okumaya başladığından bugüne yüzlerce kitap okudu. İlk okuduğu Kan Kardeşim Dorutay, Püsküllü Deve, Biskay Körfezi Kaptanları, Uçurtmam Savaştan Korkmaz ve Televizyondaki Reklamcı Amca kitaplarını hiç unutamadı. Her okuduğu kitapla sonrasında da izlediği filmlerle zihninde yolculuklara çıktı. Şimdi de okuduğu kitaplar ve izlediği filmlerden yola çıkarak bilgi birikimini kitap ve film temalı gezilerle sizlere ulaştırmaya çalışacak.