Değerli yol arkadaşlarımız,
“Bir kitap okudum, hayatım değişti.” edebiyatın en vurucu ve iddialı sözlerinden biridir. Kimimiz “Bir film izledim, hayatım değişti.” kimimiz de “Bir yer gezdim, hayatım değişti.” ya da “Bir insan tanıdım, hayatım değişti.” mottolarını savunabilir. Sonuçta hayatımızı değiştirecek bir şeyler her zaman buluyoruz. Hayatımızı değiştirenler, daima yaşamımızın bir köşesine kuruluyor ve bize daima eşlik ediyor.
İvo Andriç’in yazdığı Drina Köprüsü romanı bu gezimizin yol göstericisi oldu. Çünkü hayatları değiştiren, birleştiren Drina Köprüsü; farklı kültürlerin, dinlerin ve milletlerin bir arada varlık gösterdiği bir ortamda, insanlığın ortak sorunlarına dair çok değerli bir bakış açısı sunuyor. Andrić, bölgesel bir hikâyeyi evrensel bir bakış açısıyla aktarırken karakterlerin iç dünyalarını ve insanlık durumlarını da incelikle işler. Roman; bir halkın kaderinin, kültürel çatışmaların, göçlerin ve savaşların insan hayatı üzerindeki derin etkilerini çok katmanlı bir şekilde okuyucuya sunarken köprü, romanda baş karakter olmayı da başarır.
Bosna-Hersek coğrafyası tarihte baş karakter olmayı başarmış köprülerle doludur. Bu köprüler, tarih ve edebiyatı öncelediğimiz gezimizin ilhamı oldu. 16. Yüzyıldan 1. Dünya Savaşı’na kadar kültürleri bir arada tutan Drina Köprüsü, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Latin Köprüsü, Hitler ordularının da yenilebileceğini kanıtlayan, Tito ve Partizanlarını tarih sahnesine çıkaran Neretva Köprüsü, Avrupa’nın ortasında ayrışmanın, bölünmenin ve düşmanlığın fitilini ateşleyen Vrbanja Köprüsü ve vandalizmin tüm dünyanın ortak değeri tarihi eserleri nasıl yok ettiğini gösteren Mostar Köprüsü gezimizin temel noktalarını oluşturuyor.
Dağlar, göller ve nehirler ülkesi Bosna-Hersek, tarihinin ve kültürünün bir yansıması gibi zengin ve çok yönlü mimarisi, mutfağı, Habsburg ve Osmanlı izlerini taşıyan tarihiyle gezimizde sizlerle buluşuyor.
BİRAZ EDEBİYAT, BİRAZ TARİH, BİRAZ MİMARİ, BİRAZ CEVABİ, BOLCA DOĞA…
Tur Ücreti:
– İki kişilik odada kişi başı konaklama: 1090 €
– İki kişilik odada tek kişi konaklama farkı: 175 €

1. Gün: İstanbul – Saraybosna
Sabah 04:00’te İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde THY kontuarında buluşuyoruz. Bilet ve bagaj işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları’nın TK1021 sefer sayılı uçağıyla Saraybosna’ya uçuyoruz. İnişimizin ardından, bizi bekleyen yerel rehberimizle buluşarak şehir merkezine doğru yola çıkıyoruz. Osmanlı mirası, Avrupa dokusu ve savaşın izlerini birlikte taşıyan büyüleyici bir şehir olan Saraybosna’da turumuza, dünya tarihini değiştiren bir olayın yaşandığı Latin Köprüsü’nden başlıyoruz. 1914 yılında Avusturya-Macaristan Veliaht Prensi Franz Ferdinand burada suikaste uğramış ve bu olay I. Dünya Savaşı’nın fitilini ateşlemişti. Köprünün üzerinden geçerken, tarihin akışını değiştiren bu anın izlerini hissedeceğiz.
Buradan, Bosna Savaşı’nın acı hatıralarından biri olan Vrbanja (Suada Dilberović) Köprüsüne doğru ilerliyoruz. Bu köprü, 1992’de savaşın ilk sivil kayıplarından Suada Dilberović’in ismini taşıyor ve şehrin direniş ruhunu simgeliyor.
Şehrin kalbine doğru ilerlerken, Maršala Tita Caddesi ve Sonsuz Ateş (Vječna Vatra) bizi karşılıyor. II. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybedenler anısına yanan bu ateş, Saraybosna’nın tarih boyunca direnişini ve dayanıklılığını simgeliyor.
Daha sonra, şehrin mimari harikalarından biri olan Saraybosna Katedrali (İsa’nın Yüce Kalbi Katedrali)ni ziyaret ediyoruz. Şehrin en büyük Katolik ibadet mekânı olan bu katedral, gotik mimarisi ve vitraylarıyla büyüleyici bir atmosfere sahip.
Öğleden sonra, Osmanlı döneminden kalma Başçarşı (Baščaršija)’ya varıyoruz. Ahşap dükkânları, bakırcı atölyeleri ve Arnavut kaldırımlarıyla burası Saraybosna’nın ruhu. Çarşının içinde yükselen Gazi Hüsrev Bey Camii, Osmanlı mimarisinin Bosna’daki en güzel örneklerinden biri.
Turumuzun devamında, şehrin kültürel mirasını barındıran Milli Kütüphane ve savaş sırasında yıkılmasına rağmen yeniden inşa edilen İnat Evi’ni ziyaret ediyoruz. “İnat” kelimesinin hakkını veren bu ev, sahiplerinin Osmanlı döneminde taşınmayı reddetmesiyle ünlü.
Son olarak, zarif Osmanlı mimarisiyle dikkat çeken Ferhadiye Camii’ni görüyoruz ve ilk günümüzü tamamlıyoruz.
Akşam yemeğinde, Sarajevski Ćevabi, Begova Supa ve Tufahija gibi geleneksel Boşnak lezzetlerini tadıyor ve günü güzel bir şekilde noktalıyoruz.

2. Gün: Saraybosna – Mostar
Bugün, Bosna’nın güneyine doğru unutulmaz bir yolculuğa çıkıyoruz. İlk durağımız, Osmanlı döneminden kalma zarif taş köprüleriyle ünlü Konjic. 17. yüzyılda inşa edilen Konjic Köprüsü, Neretva Nehri üzerinde yükselen etkileyici bir yapı.
Buradan, nefes kesen manzaralara sahip Počitelj kasabasına geçiyoruz. Osmanlı’nın önemli ticaret merkezlerinden biri olan bu köy, taş evleri ve kalesiyle zamanın durduğu hissini veriyor.
Bir sonraki durağımız, mistik havasıyla büyüleyen Blagay Tekkesi (Alperenler Tekkesi). Kaynağından fışkıran Neretva Nehri’nin hemen kenarında yer alan bu tekke, suyun huzur veren sesiyle birlikte ruhumuzu dinlendirecek.
Ve nihayet Mostar’a varıyoruz. Stari Most (Mostar Köprüsü), Osmanlı’dan günümüze uzanan en önemli yapılarından biri. Köprünün üzerinden geçerken, Osmanlı taş ustalarının maharetine hayran kalıyoruz. Burada, Mostar’ın meşhur Mostarska Pivo (yerel bira), Ćevabi ve Boşnak böreğinin tadına bakarak keyifli bir mola veriyoruz.

3. Gün: Saraybosna – Višegrad
Turumuzun üçüncü gününde, Drina Nehri boyunca tarihi keşifler yapıyoruz. İlk olarak Goražde’yi ziyaret ederek, Bosna’nın tarihi ve doğal güzelliklerini bir arada deneyimliyoruz.
Ardından, İvo Andrić’in Nobel ödüllü romanına ilham veren Drina Köprüsüne ulaşıyoruz. Kanuni Sultan Süleyman döneminde inşa edilen bu köprü, zamana meydan okuyan yapısıyla bizleri büyülüyor.
Son olarak, ünlü yönetmen Emir Kusturica’nın modern bir sanat projesi olan Andrićgrad’ı geziyoruz. Bosna’nın tarihini, edebiyatını ve sinemasını bir araya getiren bu kompleks, turumuzun en etkileyici noktalarından biri olacak.

4. Gün: Saraybosna – Travnik – İstanbul
Bugün, doğanın ve tarihin iç içe geçtiği Travnik bölgesini keşfedeceğiz. Sabah yola çıkarak, ilk olarak Ahmići Köyü’ne uğruyoruz. Bosna Savaşı sırasında trajik olaylara sahne olan bu köy, savaşın unutulmaması gereken yüzünü hatırlatıyor.
Travnik’e vardığımızda, Osmanlı’dan miras kalan Travnik Kalesi’nin zirvesine çıkıyor ve şehri kuşbakışı izliyoruz. Nobel ödüllü yazar İvo Andrić’in doğduğu evi ziyaret ederek yazarın Bosna’ya dair gözlemlerini öğreniyoruz.
Öğle yemeğinde Travnički Ćevabi ve yerel lezzetlerle günü tamamlıyoruz.
Saraybosna’ya dönüş yolunda, savaş sırasında şehrin dış dünyayla bağlantısını sağlayan Tunel Spasa (Kurtuluş Tüneli)ni ziyaret ediyoruz. Bu tünel, savaşın en zor zamanlarında hayatta kalmak için kullanılan en önemli geçitlerden biriydi.
Son durağımız, doğayla baş başa kalabileceğimiz Vrelo Bosne. Bosna Nehri’nin doğduğu bu nokta, yemyeşil ağaçlar ve huzur veren su sesiyle turumuzun en dingin anlarından biri olacak.
Geleneksel bir Boşnak yemeğiyle veda yemeğimizi yedikten sonra, Türk Hava Yolları’nın saat 20:35’teki TK1026 sefer sayılı uçağıyla İstanbul’a dönmek için havalimanına hareket ediyoruz.
Balkanların tarih ve kültürle harmanlanmış büyüleyici atmosferini keşfettiğimiz bu yolculuk, unutulmaz anılarla dolu olacak.
Fiyata Dahil Hizmetler
– THY ile İstanbul – Saraybosna – İstanbul uçak bileti
– 4* President Hotel’de 3 gece oda/kahvaltı konaklama
– Konularının uzmanı rehberler
– Programda yer alan müze vb. giriş ücretleri
– Modern, klimalı özel tur otobüsü
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler
– Öğle ve akşam yemekleri
– İçecekler
– Kişisel harcamalar
– Yurt dışı çıkış harcı
*Minimum katılımcı sayısı 12’dir.
*Tura İstanbul dışından katılmak isteyen misafirlerimiz için bağlantı seçenekleri sunulmaktadır. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Özgür Hacıömeroğlu Hakkında
Karadeniz’de mavi ile yeşilin birleştiği bir kasabada dünyaya geldi. Mavinin ve yeşilin binbir tonuyla ilkbaharın coşkun renkleri ve sonbaharın üzgün renkleriyle büyüdü. Bu renk cümbüşünün ortasında büyümek ona farklılıkları görme ve gösterme yetisi kazandırdı.
Öğrenimini Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli yerlerinde tamamladı. Üniversiteden itibaren çalışma hayatının içinde yer aldı. Farklı iş dallarında çalışarak insanları daha iyi tanımaya ve onların isteklerini, yönelimlerini öğrenmeye çalıştı.
Üniversiteden sonra profesyonel iş yaşamında televizyon, işletme, eğitim alanlarında çalıştı. Eğitim alanında öğretmen, bölüm başkanı ve yönetici olarak çalıştığı yıllarda İELEV ve BJK-Kabataş Vakfı Özel Liselerinin kuruluşunda görev yaptı. Öğrencilerini kitapların izinde birçok yurt içi ve yurt dışı geziye götürdü.
Dostları ve ailesiyle yaptığı gezilerde kitapları, filmleri rehber olarak gördü. Yüzbaşı Corelli’nin Mandolini, Zorba, Yasımı Tutacaksın, Drina Köprüsü, Tütün romanları ile Kafka, Dante, Glenn Meade gibi yazarların izinde birçok gezi gerçekleştirdi.
Okumaya başladığından bugüne yüzlerce kitap okudu. İlk okuduğu Kan Kardeşim Dorutay, Püsküllü Deve, Biskay Körfezi Kaptanları, Uçurtmam Savaştan Korkmaz ve Televizyondaki Reklamcı Amca kitaplarını hiç unutamadı. Her okuduğu kitapla sonrasında da izlediği filmlerle zihninde yolculuklara çıktı. Şimdi de okuduğu kitaplar ve izlediği filmlerden yola çıkarak bilgi birikimini kitap ve film temalı gezilerle sizlere ulaştırmaya çalışacak.